Meselemiz
Kuraklık, don ve fırtına gibi aşırı hava koşulları tarımsal üretimi olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu hava koşullarının toprak yapısı ve biyolojisi üzerinde de etkileri vardır. Kuraklık durumunda, toprak yapısı kurur ve toprak mikrobiyolojisi ve bitki büyümesi için gerekli olan su ve besinleri sağlamakta zorlanır. Benzer şekilde don olayları da bitkilerin donmasına ve zarar görmesine neden olur.
Tarımsal uygulamalarda kullanılan toprak işleme ve sulama teknikleri toprak ve bitki yapısını olumsuz etkilemektedir. Yanlış veya aşırı sulama, toprağın su dengesini bozar ve bitkilerin kök sistemini zayıflatır. Ayrıca pahalı ve toksik girdilerin (GDO'lar, sentetik gübreler, pestisitler, herbisitler, fungisitler) kullanımı toprağı, suyu, havayı, bitkiyi, hayvanı ve nihayetinde insan sağlığını olumsuz etkiler.
Hastalıklar da tarımda önemli bir sorundur. Bitki hastalıkları mahsul verimini azaltır ve gıda kalitesini ve gıda güvenliğini olumsuz etkiler. Bu nedenle, hastalıkların yayılmasını önlemek için uygun tarım yöntemlerinin ve hastalık kontrol önlemlerinin benimsenmesi önemlidir.
Monokültür, tek bir bitki türünün yoğun olarak yetiştirildiği bir tarımsal uygulamadır. Biyoçeşitlilik eksikliği ile sonuçlanır ve hastalık ve zararlı organizmaların yayılma riskini artırır. Bu nedenle çeşitlendirilmiş tarım uygulamaları teşvik edilmelidir.
Diğer bir büyük zorluk da spekülatif bir piyasa ortamında gıdanın değerinin aşınması ve bunun çiftçiler üzerindeki olumsuz etkileridir. Pazarlama zafiyetleri, fiyat güvensizliği ve sosyal organizasyondaki zayıflıklar, çiftçilerin ürünlerini makul bir fiyata pazarlamasını çok zorlaştıran faktörlerdir.
Tarımsal üretimi etkileyen diğer faktörler arasında çiftçilerin şevk ve motivasyon eksikliği, bilgi ve vasıflı işgücü eksikliği sayılabilir. Bu faktörler, tarım sektöründe üretkenlik ve sürdürülebilirliğin ve dolayısıyla gıdanın gelecekteki güvenliğinin önündeki önemli engellerdir.
Son olarak, toprakta biyoçeşitlilik, biyokütle ve birikmiş organik madde eksikliği, toprak verimliliğini ve bölgenin hidrolojik döngülerini olumsuz etkileyerek, esas olarak toprak sıcaklıklarının artmasına ve su eksikliğine yol açmaktadır.
İşlevsel Ormanlar (İO) nedir ve ne önermektedir ?
Köyceğiz, Muğla merkezli bir orman bahçıvanı olan aLp Pir tarafından başlatılan bir metodolojidir. Bu metodoloji, amaç odaklı agro-ormanlar tasarlamak, uygulamak, yönetmek, ölçümlemek, izlemek ve yaygınlaştırmak suretiyle yukarıda tanımlanan zorluklara çözüm bulmayı amaçlamaktadır.
İO metodolojisi, Köyceğiz merkezli bilimsel ve geleneksel bilgelik odaklı çekirdek ekibimiz tarafından sürekli olarak geliştirilmektedir.
İO, vahşi orman ekosistemlerinden ilham almakta ve Agroekoloji, Onarıcı Tarım ve
Sintropik Tarım yöntemlerinin prensiplerini özümsemektedir.
İşlevsel Ormanların amacı,
-
Türkiye'deki gıda sistemini İşlevsel Ormanlar metodolojisini sürdürülebilir ve dirençli bir çözüm olarak tanıtarak dönüştürmek.
-
Çeşitli, besleyici ve toksik olmayan gıdalar, yem, yakıt, lif ve yapı malzemelerini sürdürülebilir bir şekilde üreterek gıda güvenliğine ve ekosistem sağlığına katkıda bulunmak.
-
Karbon tutma, toprak rejenerasyonu, su koruma, biyoçeşitlilik artırma ve
iklim uyumunu içeren ekosistem hizmetlerini katalize etmek. -
İO’nun geleneksel ve organik tarım yöntemlerindeki kaynak kullanımı, biyoçeşitlik eksikliği ve çevresel zararlara kıyasla daha iyi bir alternatif olduğunu ve karlılığını göstermek.
-
İO ve faydalarına ilgi duyan diğer çiftçilerle, üreticilerle, araştırmacılarla, politika yapıcılarla ve tüketicilerle bilgi ve deneyimini paylaşmak.
-
Doğal afetlere (deprem, kuraklık, sel, yangın ve fırtınalar gibi) maruz kalan
ekosistemleri ve toplulukları restore ederek ve etkilenen topluluklar için geçim fırsatları sağlayarak afet yardımı ve iyileştirme çabalarını desteklemek. -
Kentlerde ve kırsalda afete hazır, amaç odaklı, yaşayan, dirençli sistemler kurmak.
İO'nun başlıca faaliyetleri,
-
Bölgesel ve kültürel koşullara, ihtiyaçlara ve amaçlara uygun İO tasarlamak (örneğin gıda, yem, yakıt, lif, yapı malzemeleri ve/veya rüzgar kesici, güneş/soğuk kırıcı, ses kırıcı, yangın duvarı, yaşayan çitler, tozlaştırıcı çerçeveler, yaşayan süpermarketler, hayvan yönetim sistemleri vb.)
-
Budama, malçlama, hasat ve zararlı kontrol yöntemleri gibi yönetim teknikleriyle İşlevsel Ormanları yönetmek.
-
Biyokütle, verim, çeşitlilik, toprak sağlığı, su kalitesi ve karbon ayak izi gibi göstergeler kullanarak İşlevsel Ormanları ölçümlemek ve izlemek.
-
Çevrimiçi platformlar, yayınlar, sunumlar, atölyeler ve saha ziyaretleri kullanarak İO'yu yaygınlaştırmak.
İO'nun beklenen sonuçları,
-
Çeşitli, besleyici ve toksik olmayan gıdalar, yem, yakıt, lif, yapı malzemelerinin üretim ve tüketiminin artması.
-
Karbon tutma, toprak rejenerasyonu, su koruma, biyoçeşitlilik artırma ve iklim uyumunu içeren ekosistem sağlığının ve işlevlerinin iyileştirilmesi.
-
Geleneksel ve organik tarım yöntemlerine kıyasla çevresel etki ve kaynak kullanımında önemli ölçüde azalma.
-
Çiftçiler, araştırmacılar, politika yapıcılar ve tüketiciler arasında İO'ya ilginin ve benimsemenin artması.
-
Afetten etkilenen ekosistemlerin ve toplulukların direncinin ve iyileştirmesinin arttırılması.
İO'nun birincil hedef kitlesi,
agroormancılık uygulamalarına uygun araziye sahip küçük çiftçilerdir. Bu çiftçiler, projede İO'nun ortak tasarımcıları, ortak uygulayıcıları ve ortak yöneticileri olarak yer alacaklardır. Aynı zamanda İO'nun sağladığı artan gelir, gıda güvenliği, beslenme ve çevresel kaliteden de faydalanacaklardır.
İO'nun ikincil hedef kitlesi,
büyük çiftçiler ve İO’ların gıda sistemleri (yaşam destek sistemleri) ve ekosistemler üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen tüketiciler, araştırmacılar ve politika yapıcılardır.